Son dönemde yapay zekâ teknolojilerinde beklenen büyük bir artış var. Deloitte Türkiye tarafından düzenlenen bir etkinlikte bu teknolojilerin farklı kullanımları ve etkileri ele alındı. Yapay zekâ sistemlerinin giderek daha karmaşık görevleri yerine getirebildiği ve sektörlerde büyük etki yarattığı görüldü.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl, artık şirketlerin eski çalışma yöntemlerine bağlı kalmamanın önemli olduğunu söyledi. Yapay zekânın, şirketlerin hedeflerine ulaşmada büyük avantaj sağladığını ve yapay zekâ stratejisi olan şirketlerin daha başarılı olduğunu belirtti.
Yapay zekânın kullanım alanlarının her geçen gün genişlediği ve önem kazandığına dikkat çeken Göl, yapay zekâ teknolojisinin önümüzdeki yıllarda büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Özellikle “Üretken Yapay Zekâ” olarak adlandırılan bu teknolojinin bulut, akıllı telefon ve internet aracılığıyla daha derin bir ilişki kurma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Küresel Yapay Zekâ Lideri Costi Perricos ise üretken yapay zekânın toplumun etkileşim ve iş yapma biçimini değiştirebileceğini belirtti. Yapay zekânın gelecek 10 yılda küresel GSYİH’yi yedi trilyon dolar artırmasının beklendiğini ifade etti. Perricos, yapay zekânın farklı alanlarda çok farklı sonuçlar yaratabildiğini ve yakın gelecekte yapay zekânın sınırlarının olmadığını söyledi.
Türkiye Yapay Zekâ ve Veri Lideri Barış Yenidünya ise şirketlerin doğru yapay zekâ uygulamalarını seçmeleri gerektiğini belirtti. Yenidünya, yapay zekâ kullanımının şirketleri rekabette farklılaştıracağını ve özel modeller oluşturmanın önemine dikkat çekti.
Yapay zekâ teknolojilerinde beklenen yüzde 400 artışın gerçekleşmesi için şirketlerin yapay zekâya yatırım yapması ve bu teknolojiyi kullanmaları gerekiyor. Bu sayede şirketlerin daha başarılı olacağı ve rekabette öne çıkacağı öngörülüyor.