İstanbul Dişhekimleri Odası (İDO) Başkanı Berna Aytaç, Türkiye’de ağız ve diş sağlığı alanında bilinçlendirme eksikliğine dikkat çekti. Aytaç, Türkiye’deki diş macunu ve diş fırçası kullanımının düşük olduğunu belirterek, Avrupa’da bir kişinin yılda 3 tüp diş macunu bitirdiğini, Amerika’da ise 4 tüp kullandığını söyledi. Türkiye’de ise bu sayının yalnızca 1 olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’de yıllık kişi başı diş fırçası tüketiminin 1 olduğunu, oysa bu rakamın 4 olması gerektiğini belirtti.
Aytaç, estetik ve sağlığın bir arada olması gerektiğine de değindi. Günümüzde estetik diş trendlerinin ön plana çıktığını ancak doğal dişlerin korunması ve yaşlanmada önemli bir rol oynadığını ifade etti. Aytaç, insanların kendi dişleriyle yemek yemenin ayrı bir keyif olduğunu belirtti.
İDO Yönetim Kurulu Üyesi Korkmaz Tuzcuoğlu ise Türkiye’deki günlük diş fırçalama alışkanlıklarının düşük olduğunu söyledi. Ülkemizdeki diş fırçalama oranının düşüklüğü nedeniyle çürük ve diş eti hastalıklarının yaygın olduğunu belirtti. Ayrıca, 33-44 yaş arasında diş tedavisine ihtiyaç duyanların oranının yüzde 86 olduğunu, 50 yaş üstünde ise tüm dişlerini kaybedenlerin oranının yüzde 48 olduğunu ifade etti. Bu durumun koruyucu ağız diş sağlığı hizmetlerinin yetersiz olduğunu ve toplumun bu konuya yeterince ilgi göstermediğini gösterdiğini söyledi.
Türkiye’de diş hekimi sayısının az olduğuna da dikkat çeken Tuzcuoğlu, Almanya’da aynı nüfusa sahip olmamıza rağmen diş hekimi sayısının iki katı olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’de insanların yılda sadece 0,9 kez diş hekimine gittiğini, bu rakamın Almanya’da ise 5 olduğunu söyledi.
Tuzcuoğlu, çocukların diş fırçası ve diş ipi kullanma konusunda eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, diş çürüklerinin yiyeceklerle ilişkili olduğunu ve beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Şekerli yiyeceklerin çocukların göz hizasında bulunmasının önüne geçilmesi ve bu ürünlerin ambalajlarında diş sağlığına zararlı olduğunun belirtilmesi gerektiğini ifade etti. Okullarda ağız diş sağlığı eğitimine ağırlık verilmesinin önemine değindi.
İDO Genel Sekreteri Fatma İnci Balpetek ise diş hekimi olmayanların ağız diş sağlığı merkezi açmasının toplum sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Ayrıca, merdiven altı diş kliniklerinin sayısının arttığını ve bu kliniklerin açılırken deprem güvenliği raporu ve karot örneği istenmesinin zorluklara neden olduğunu söyledi. İstanbul’da muayene ve klinik açmanın zor olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak, Türkiye’de ağız ve diş sağlığı konusunda önemli sorunlar bulunmaktadır. Bilinçlendirme çalışmalarının artırılması, diş hekimi sayısının artırılması ve koruyucu ağız diş sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir.