Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2020-2021 Adli Yılı açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasından satır başları:
‘Adalet mülkün temelidir’ sözü, Devletin ordu ile para ile değil, petrolle doğalgazla değil, adaletle yaşadığını belirtiyor.
Adaleti tam manasıyla tesis ettiğinizde diğer her şey zaten kendiliğinden gelişecek, yaşayacak, ülkeyi ve toplumu kuşatacaktır.
İsimleri tarihe altın harflerle kazanan devlet büyüklerine baktığınızda, hepsinin de en başta gelen vasfının adalet konusundaki hassasiyet olduğunu görürsünüz.
‘TAM BİR MODERN SÖMÜRGECİLİK ÖRNEĞİDİR’
Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır. Türkiye’yi 780 bin kilometrekarelik devasa büyüklüğüne bakmadan, 10 kilometrekarelik bir ada üzerinden kıyılarına hapsetme girişimi, haksızlığın ve adaletsizliğin en açık ifadesidir. Çevresindeki her ülkenin hakkı olan Akdeniz’in zenginliklerinin üzerine adeta çökme çabası, tam bir modern sömürgecilik örneğidir.
‘KENDİNE BİLE HAYRI OLAMAYAN BİR DEVLETİ…’
Artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, artık komik kaçmaya başladı. Husumet cepheleri ne kadar birleşirse birleşsin, Türkiye’nin yükselişini durduramayacaklardır.
İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI
Halen çalışmaları süren İnsan Hakları Eylem Planı’nı bu yıl içinde neticelendirmek istiyoruz. Bu planın hayata geçmesiyle, ülke içinde ve uluslararası alanda maruz kaldığımız pek çok sıkıntıyı çözeceğimize inanıyorum.Adaletin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini temin için yaptığımız reformları önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.
İSTANBUL BAROSU’NA ASILAN PANKART
İstanbul Barosu’na asılan pankartın, şehidimizin Savcı Mehmet Selim Kiraz kemiklerini sızlatmanın ötesinde anlamları olduğunu düşünüyoruz. Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kişiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Hakimin, savcının, polisin, askerin yapamadığını, kamusal bir vazife icra eden avukat da yapmamalıdır. Yargının hiçbir unsuru, herhangi bir ideolojinin emrine giremez. Yargının tek ideolojisi adalet olmak zorundadır. Bir adalet kurumu olması gereken kimi baroların, terör örgütlerinin arka bahçesi, propaganda aracı, yasa dışı faaliyetlerinin kılıfı haline dönüşmesi çok acıdır. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız. Uyuşturucu baronunu savunan avukat uyuşturucu tüccarlığına, katili savunan avukat cana kast etmeye, hırsızı savunan avukat hırsızlığa kalkışmıyorsa, teröristin avukatlığını yapanın da teröristliğe soyunması mümkün değildir.
GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ